Bayan MeRaklı'nın Dünyasına Hoşgeldin...:)

25 Eylül 2012 Salı

Üsdat...



Sabah saatlerinde bir son dakika haberiyle üzüldüm..Yaklaşık iki haftadır İzmir'de tedavi gören bozlak ustası değerli Neşet Ertaş vefat etmiş sevgili sanatseverler...

Halk müziğinin sevilen bestecisi, söz yazarı ve yorumcusu Neşet Ertaş, 1938 yılında Kırşehir'in Çiçekdağı ilçesinde doğdu. Bağlama ve türkü deyince akla ilk gelen ustalardan olan Neşet Ertaş, müzikle kendi gibi sanatçı olan babası Muharrem Ertaş sayesinde ilkokul sıralarında tanıştı. Profesyonel olarak müzikle 1950 senesinde tanışan Ertaş, ilk plağını da bu yıllarda doldurdu.

Sağlık sorunları nedeniyle kardeşinin yanına, Almanya'ya giden Ertaş'ın 23 yıllık vatan hasreti de başlamış oldu.2000 yılında İstanbul'da verdiği konserle yeniden ülkesinde sahneye döndü.

Gurbet yıllarında kendisine Erdoğan Atakar tarafından takılan "Bozkırın Tezenesi" lakabı halk ozanıyla adeta bütünleşti.

Süleyman Demirel zamanında kendisine sunulan 'devlet sanatçılığı' unvanını; "Halkın sanatçısı olarak kalmak, benim için en büyük mutluluk" diyerek geri çevirdi.

UNESCO tarafından "yaşayan insan hazinesi" kabul edilen Ertaş, İTÜ Devlet Konservatuarı tarafından fahri doktora ödülüne layık görüldü.

Kendisine Allah'tan rahmet; tüm müzik camiasına ve sevenlerine baş sağlığı diliyorum...

20 Eylül 2012 Perşembe

YA BEN; YA MÜGE ANLI..!!! (Kelleyi kim uçurdu..???)




Başında bir çok derdi bir arada barındıran ve dolayısıyla ensesinde fokur fokur bozayı pişiren baba tarafından göçmen olsa da Vefa’yla alakası mevcut Bayan Meraklı; internetin “i”sini unutmuşken bir de ne duysun!? Aylardır “nazar ettiği” süper program “Yeniden Başlayalım”  bir takım hırslara yenik düşmüş…

Duymuşsunuzdur,ya da en son ben duydum bilemiyorum şimdi ama program; aynı kanalda yer alan benzer formatlı kadın programı “Müge Anlı’yla Tatlı Sert”e yenilmiş sevgili rekabetseverler…

Müge hanım, “Yeniden Başlayalım”ın reytingleri yükselince, formatı da kendi programınkine benzeyince resti çekmiş kanala! “Ya ben ya onlar müdürüm!” demiş..Tabi yılların Müge Anlı’sını kıramamış yönetim..Serap Paköz’ün de “şov”undan mahrum kalmak istememiş aslında ama napsın! Emir tecrübeli yerden efendim…

Öte yandan “Yeniden Başlayalım”ın yapımcı şirketi “el aman!”demiş..”Formatı biz değiştirelim,siz programı devam ettirin”  demiş ama nafile..Şimdi Serap Paköz elinde programının planı, göğsünde Müge Anlı’nın paramparça ettiği kalbiyle kendisine şovlayacak yeni bir kanal arıyormuş…

Bakalım Serap hanım “yeniden başlayabilecek mi?” Başlamalı..Eee…”SHOW MUST GO ON…!!!”


9 Eylül 2012 Pazar

EMEKLİLİK....



Efendim başlığa bakıp da “Bayan Meraklı müziği bırakıyor! Telli sazlar öksüz kaldı…” diye düşünmeyin..Ben onu bıraksam o beni bırakmaz..Canlı bir varlık benim enstrümanım vesselam! 3 ay evde bıraktım salmış kendini… İçli yavrum!

Kastettiğim emeklilik tamamen “TDS” yani “Tatil Dönüşü Sendromu”! Hayal ettiğiniz tatil nasıldır? Deniz-kum-Güneş..vs..? Kayseri’de bu imkanların hiçbiri yoktu konumundan dolayı.. Zaten Ege’de yaşadığım için canım artık çekmiyor bunları! (Bu arada göçmenim,Balkan kökenliyim ama memleket İstanbul.. Her tatil İstanbul’dayım. Ege kıyılarında fink attığım falan da yok yani!) Kayseri’den dönüş mü ?......








Salı sabahı memlekete (lafın gelişi) adımı attım bir de ne hissedeyim..? İçimde ülkenin ortasına doğru akan bir özlem nehiri…Evet evet Kayseri’ye! Her şeyi paylaştığım sevgili ablam,arkadaşım,birlikte çalışıp birlikte her şeyin üstesinden geldiğimiz,birlikte dizilerin dibine vurduğumuz DizimanyaQ ve kerimeleri Mini sırılsıklam olmuş olmalılar bu özlem nehrinde!

Şimdi kim çekirdeği yanına alıp “Ya Charles Bartowski! Görev başında bile aşk-meşk düşünüyosun beya! Oğğluuummm! Namlu burnunuzun dibinde hacı! Bi silkelenin!”diyecek? Hı? Kim?
Kim gözlerimin içine  süzgün süzgün “Azcık vampir, zombie felan olaydı iyidi kardeş!” dercesine bakacak!
“Şu Casey de bi vampir çıksa da az eğlensek!” diyecek?

Yalnızken emekliyim….Her şey birlikte güzel…….

7 Eylül 2012 Cuma

Karbonat sürün Karbonat !!!












Hepimizin kozmetik olarak kullandığı diş beyazlatıcı maddelere bakanlıktan sınır geliyormuş. Sağlık Bakanlığı Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu Başkan Yardımcısı Ercan Şimşek, diş beyazlatıcılarla ilgili denetime ağırlık verdiklerini belirtti. 

AB mevzuatına uyum için yapılan Kozmetik Yönetmeliği'ndeki değişiklikle belirli sınırlamalar ve şartlar dışında kozmetik ürünlerin içermemesi gereken maddeler listesi hazırlandığını belirten Şimşek, bu listenin 12. sırasında da hidrojen peroksit ve hidrojen peroksit açığa çıkaran diğer bileşikler bulunduğunu hatırlattı.

"VATANDAŞLAR DİKKATLİ OLMALI"


Bu yönetmelik çerçevesinde, diş beyazlatmada kullanılan hidrojen peroksit ve bunu açığa çıkaran madde içeren ürünlerle ilgili düzenlemeye gidildiğini bildiren Şimşek, şu bilgileri verdi:
“Son zamanlarda internet ve diğer kanallarda diş beyazlatma ürünlerinin reklamları yapılıyor. Diş sağlığının korunması için bu ürünler son derece dikkatli kullanılmalıdır. Hidrojen peroksitin diş beyazlatma amacıyla yüksek düzeyde kullanımı, ağız mukozası irritasyonuna, diş etinin zarar görmesine, dişlerde hassasiyete, dolgularda değişikliğe neden olabiliyor. Ayrıca diş kırıkları ve diş kayıplarına yol açabiliyor. Bu nedenle diş beyazlatıcılarla ilgili yeni bir sınıflandırmaya gittik.”

Yeni sınıflandırmaya göre bu beyazlatıcı maddelerden yüzde 6’ya kadar hidrojen peroksit içerenler sadece kozmetik amaçlı olurken; bu orandan daha fazla kimyasal içeren “tıbbi cihaz” olarak adlandırılacakmış sevgili takipçiler…Söz konusu diş beyazlatıcıların ambalajları üzerinde, içerdikleri hidrojen peroksit veya bunu açığa çıkaran madde oranı gösterilecek.