Bayan MeRaklı'nın Dünyasına Hoşgeldin...:)

1 Haziran 2015 Pazartesi

GELELİM FASÜLYENİN FAYDALARINA!



Ben dedim size değil mi ama; “kurufasülye” diye!? “Fukara yemeği” olarak uzun yıllar tanınan bu müthiş yiyecek, bir süredir “lüks” sınıfına tabi oldu bildiğiniz üzere..Artık lüks restoranlara gidip “senfoni dinletilerek yemlenmiş tavuğun suyuyla buharda pişmiş pirinç yatağında kurutulmuş Konya fasülyesi” yiyeceğiz garanti! Heyecanlanmayın yahu! Bizim pilav üstü kuru fasülye bu…

Dicle Üniversitesi Bilim ve Teknoloji Uygulama Ve Araştırma Merkezi (DÜBTAM) sağlığımızı ilgilendiren bir araştırmaya imza atmış. Bu araştırmaya göre özellikle kış aylarında bizi bizden eden enfeksiyon hastalıklarının (Benimki baharda oldu ya neyse!) geç iyileşmesinin temelinde çinko eksikliği yatıyormuş. “Geçen gün soğan doğrarken elimi kestim, hala iyileşmedi!” diye yanıp yakılanlarında sorununun temelinde çinkonun yoksunluğu yatıyormuş! Sebzeleri de haşladığınız zaman suyunu mutlaka kullanın demiş bu araştırma! Sebze seviyorsanız sıkıntı yok; ama etçil arkadaşların “Poff!”unu duyar gibiyim! Hatta bazılarınız “Gelin olana kadar yarası geçer ehuehue..” diye sulandırabilirsiniz! Sulandırmayın! Sebze suyu tüketin!

Yiyecekleri mümkün olduğunca az ısıyla yapacakmışız bir de! Vitaminleri, minareleri ölüyormuş!  Ahhh benim bu ileri görüşüm! Ah benim engin beslenme bilgim! İşte size çiğköfte!


Benim enfeksiyon baharda oldu baharda! Zamanlama hatası…

30 Mayıs 2015 Cumartesi

HAYALLER-HAYATLAR-NETİCE...



“Mart kapımıza dayandı.” derler ya; sahi Haziran’ın kapısına mı dayandık?

Son günlerin gözde bir söylemi var duymuşsunuzdur: “Gelmeyen Yaz yapmışlar!”  Çoğunluk tatil planlarını “Yaz gelecek!”  diye bu haftalar üzerine kuradursun; “Ege’nin hangi kıyısı benim olsun.” desin; meteoroloji “Evinizde oturun!” diyor resmen!

15 dakikalık çarşıya gidilecek hava yok; hangi kıyı, hangi koy? Günün 10 dakikası balkonda oturup çay-kahve keyfi yapabiliyorsan şükret..Yazlıklar gardıroplara dizildi giyilemiyor...Oturduğum sitenin havuzu temizlenmedi bile, ne yazlıkçısı?

Nedeni konusunda eskiler ikiye ayrılmış durumda. Bir kısmı “Kıyamet alameti bu.. Her yer mayo-bikini.” derken; diğer bir kısım “Global ısınmaya bağlı klimatik değişiklik!” diyor. Çoğu seçmenin tatile gitmek yerine sandıklara gidebileceğini düşünerek ben de netice “muhtemel politik değişiklik” diyorum..


Limonlu dondurma niyetine yapayım bugün kahvemi..Size iyi yüzmeler!

29 Mayıs 2015 Cuma

BU İŞİ HUKUK ÇÖZER!

Merhaba sevgili takipçilerim…

Uzun bir aradan sonra ben yine sizlerleyim! Malum pek de merkezi olmayan (adının içinde “köy” geçiyor!) ; ama bir metropolün kuyruğu diyebileceğimiz bir yerde yaşıyorum..O metropole ulaşabilmek için dolmuş-otobüs arası mekik dokuyoruz çok şükür! Velhasıl iş-güç çokkkk! Yorgunum yorgun! Bunun yanında bir de boğaz taraflarına (Evet boğaz! “Boğaz” değil..Çok gereksiz gibi duran, ancak ağrıyınca aklımıza gelen, aslında kafayla gövdeyi birbirine bağlayan o ulvi bölge!) gözümle göremediğim, doktorun ısrarla “Var!” dediği (Belki de beni muayeneden sonra, psikiyatr bölümündeki arkadaşıyla sohbete gitmiştir!)  ; malum reklamda “Kötüyüm ben kötüyüm!” diye sevimlice şarkılar söyleyen canlı yerleşmiş! Kaldığı yeri dar bulup şişirmeye çalışıyor! Yüzsüzce…

Hakaretlerimi hak ediyor arkadaşlar…Geldi fark ettik! Limon verdik ; sarımsak ikram ettik ; zencefilli adaçaylarıyla muamele ettik yok! Ülkemize özgü tüm misafirperverliğimize rağmen yaranamadık densize…İlla ki antibiyotik istiyor! Onu da aldık..Sabah içiyoruz uykumuz geliyor ; uykuyu dağıtana kadar 12 saat geçmiş sarhoş gibi. Akşam yine iç ; tv karşısında uyukla! 


Bekliyoruz! “herkesi hasta eden kötü yeşil canavar” yatılı olarak devam ederse, savcılık paklar bu işi! Hadi geçmiş olsun!

"Fesleğen Soslu Külçe Altın Pişirdim Şekerim..Buyur gel!"



Merhaba sevgili takipçiler…

Aslında bugün için başka planlarım vardı..Mesela şiş boğazımla yutmaya çalışarak kahve içmek, antibiyotiğin etken maddelere verdiği yetkiye dayanarak midemi bulandırması eşliğinde yaz meyveleri tıkınmak, ve başlayıp başlayıp yarıda keserek izlemeye çalıştığım “Game of Thrones”a devam etmek gibi…Ama internette dolaşırken ilgimi çeken bir haber gördüm sizinle paylaşayım dedim. Konu mu ?Japonların müsrifliği!  Yiyecekleri yutamayan bendenizin gözü yemekten başka bir şey görüyor mudur sizce? Açım aç!

Gördüğüm nefis yiyeceklerden biri  Matsutake mantarıydı arkadaşlar! Mantar olarak Japonya’da doğmuş bu oluşum ilerleyen günlerde ve aylarda minyatür bir ağaca benziyor diyebilirim..Okuyunca aklıma Japon çizgi filmleri geldi. Çekik gözlü bu arkadaşlar çizgi filmlerinde kocaman gözleriyle boy gösterirken;  kısacık boylarına inat upuzun mantarlar da üretmişlerdir! (Psikoloji bilimine ait engin bilgilerimi ben kuru fasülye-pilav, menemen, mantı, tereyağlı İskendere borçluyum! Hala beyin göçü yaşıyoruz..İlginç!) Az bir miktarı 1000 dolarmış bu arada..

Yiyecekerden bir diğeri de yine Japon milletine ait Wagnu etiymiş…Bu et, henüz sığır halindeyken sadece birayla besleniyormuş…”İçip-güzelleşen”  bu sığırlara hergün masaj yapılıyormuş bir de..Koçun yanına yaklaşabilsem ben de kurbanda benzer muameleyi bizimkine yaparım da nerdeee..2800 dolar bu ehli keyif canlı.. Mönünün sonunda “açık arttırmayla” satılan Yubari Kavunu var ki tatlı niyetine, bu konulara hiç girmeyelim!

Çiğköftenin acısının çakralarımı açmasıyla, sizlere sosyo-ekonomik tezimi sunuyorum: Tüm sene otur pilav, kalk balık, yan dön yeşil çay moduyla yaşayan Japonların, o ekonomik durumla senede bir kere hovardalık yapması mümkün ve makuldür! Üç bin yedi yüz elli yedi yıl sonra ülkenin ekonomik refah seviyesi tavan yapıp da ; parayı nelere harcayacağınızı bilemezsiniz aklınızda bulunsun..Maksat kamuya hizmet efendim!

Çek usta ordan bir buçuk pilav üstü kuru!




12 Mayıs 2015 Salı

HAYAT KISA EĞLENELİM AGA!

Yetişkinlerin ve çocukların, doyasıya eğlendiği VIALAND Tema Park, hayatın eğlenceli yönünü sizlere hatırlatmak ve en güzel şekilde yaşatmak için hizmetinizde. 120.000 metrekarelik alanda konumlandırılan Türkiye’nin ilk ve tek tema parkı olan VIALAND, birbirinden farklı üniteleri, maskotları, etkinlikleri ve rengarenk yüzü ve sınırsız eğlencesi ile büyük küçük herkesi bekliyor.

Vialand;  Nefeskesen, Viking, Maceraperest, Çılgın nehir, Fatih’in Rüyası gibi  birbirinden eğlenceli onlarca  ünitelerinin yanı sıra, Kaptan Gaga, Vega ve Apostrof gibi karakterler ile de neşenize neşe katacak.

Bünyesinde bulundurduğu Alışveriş Caddeleri, Tema Park, VIALAND Palace Hotel ve Gösteri Merkezi ile, kendi alanında bütünleşik ve birebir eşi olmayan bir konsepte imza atarak dünyada bir ilki gerçekleştiren Vialand, 7’den 77’ye herkesi sınırsız eğlence ve özgürce alışveriş için davet ediyor.

Bir boomads advertorial içeriğidir.

11 Mayıs 2015 Pazartesi

Doğuş Otomotiv Trafik Hayattır!

Önemli olan ne kadar hızlı vardığınız değil, nasıl vardığınız... 
Trafikte aşırı hız yapmayın! Çünkü Trafik Hayattır!

Aşırı hız son yıllarda kazaya sebep olan unsurların başında yer alıyor. Özellikle gençlerin yaptığı trafik kazalarının çoğu aşırı hız nedeniyle meydana geliyor. Doğuş Otomotiv’in kurumsal sorumluluk markası Trafik Hayattır, ‘aşırı hız’ı konusunu ana mesajları arasına alarak projelerini kurguluyor.

Dünya Sağlık Örgütünün raporuna göre trafik kazalarındaki ölümlerin yaş grubu analizinde diğer ölüm nedenleri arasında 15-29 yaş grubu birinci sırada yer alıyor.   Bu durum gençlere yönelik trafik güvenliği kampanyalarının acil olarak arttırılması gerektiğini gösteriyor. Trafik Hayattır platformu bu noktada çok önemli inisiyatifler alarak önemli projeler geliştirdi; 4 senedir devam eden Trafik Güvenliği Uzaktan Eğitimi projesinin üniversitelerde seçmeli ders okutulmasının yanı sıra, 2014 yılında radyolarda yer alan ‘aşırı hız’ radyo spotu da dikkat çeken bir diğer proje oldu. İki projede birçok önemli ödül aldı. Bu ödüllerden en çok gurur veren ise 2014 Birleşmiş Milletler Genel Kurultay’ın da iki projenin Avrupa’da trafik güvenliğiyle ilgili örnek uygulama seçilmesi oldu.

 

Trafik Hayattır, ‘aşırı hız’ ile  ilgili projelerine yenisini ekledi ve her birinde farklı trafik güvenliği mesajlarının verildiği bir animasyon serisi üretti. Aşırı hız konulu animasyonda her gün trafikte rastladığımız hatalar vurgulanıyor.  Çocuğunu almaya giden bir babanın trafikte kalmasını ve sonrasında hız yaparak girdiği emniyet şeridinde kaza yapmasını anlatan animasyondan hepimizin çıkaracağı dersler var.

Bir boomads advertorial içeriğidir.